Dikkat Eksikliğini Hafife Almayın!
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nedir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu kısaca DEHB olarak adlandıracağımız davranış bozukluğu genelde okul öncesi ve ilkokul çağı çocuklarında fark edilir. Davranışları kontrol edememe, dikkati toplama da ve sürdürme de sorun yaşamanın yanı sıra aşırı hareketlilik gibi birçok belirtiyi içine alan bir davranış bozukluğudur. Hepsi aynı anda görülmeyebilir. Bazı çocuklar dikkatini toplayamaz fakat hareketli değildir. Hiperaktivite, çocukların kendilerini kontrol etmek de zorlandığı bir hareketlilik durumudur.
Genelde anne-baba ve öğretmenler yaramaz çocuklar için de bu tabiri kullansa da, hiperaktivite yaramazlıktan farklı olan bir psikolojik bir rahatsızlıktır. DEHB’li çocuklar akranlarına göre oldukça unutkan olabilirler, olaylara çabuk tepki verip, sabırsızdırlar. Bu durum derslerinde başarısız olmalarına sebep olur. Genel de doğuştan gelen bir durum olsa da son yıllarda çocuklardaki cep telefonu ve tablet kullanımı dikkat ve odaklanma sorunlarını arttırmıştır. DEHB’in görülme oranı erkek çocuklarında kız çocuklarına göre daha fazladır. Erkek çocuklarında görülen hiperaktivite ergenlik dönemine doğru azalır fakat dikkat sorunları devam edebilir.
Her ne kadar çocuklukta görülür desek de tedavi edilmediği takdirde yetişkinliğe kadar uzanabilir. Yetişkinlikte de iş başarısında düşüklük, sosyal ilişkilerde başarısızlık gibi sonuçlara neden olabilir. Özellikle yetişkinlikte sabırsızlık, acelecilik gibi tavırlar olarak kendini gösterir. Bu da sabır isteyen durumlarda kişiyi zor durumda bırakır.
Hiperaktivite (Aşırı Hareketlilik) ve Dürtüsellik Belirtileri
- Elleri ayakları kıpır kıpır hiç durmaz, uzun süre oturması gereken durumlarda oturmak da zorlanır.
- Çok hareketlidir, olmadık ortamlarda koşuşturur ya da tırmanmaya çalışır.
- Çok konuşur, soru tamamlanmadan cevap vermeye çalışır.
- Sıra da bekleyemez, sıkılır.
- Başkalarının sözünü bitirmesini beklemeden araya girer.
Dikkat Eksikliği Belirtileri
- Genellikle dikkati toplayamaz ve ayrıntıları kaçırır, ödevlerinde hatalar yapar.
- Çoğu zaman karşısındaki kişiyi dinlemiyormuş gibi bir izlenim verir.
- Basit yönergeleri bile izlemekte güçlük çeker.
- Zihinsel çaba gerektiren işleri sevmez, yapmaktan kaçınır.
- Dikkati çabuk dağılır, dış uyaranlardan çok çabuk etkilenir.
- Genellikle okul eşyalarını, ödev kâğıtlarını kaybeder.
- Çoğu zaman grup oyunlarında ve etkinliklerde dikkati dağılır.
- Yapacağı işleri ya da sorumluluklarını unutabilir.
DEHB belirtileri gösteren çocuklar için neler yapılabilir?
Yukardaki belirtilerin bir kaçının bir çocukta olması dikkat eksikliği ya da hiperaktivite bozukluğu olduğu anlamına gelmeyebilir. Bu belirtilerden en az 6 tanesinin bir çocukta görülüyor olması gerekir. Burada anne-babalara ve öğretmenlere büyük görev düşüyor. Çocukları çok iyi ve dikkatli bir şekilde gözlemlemeleri gerekiyor. Onların gözlemleri tanının doğru bir şekilde konmasında büyük önem taşıyor. Bazen DEHB’li çocuklar ailelerin umursamaz tavırları neticesinde fark edilemeyebiliyor. Genelde çocuklar tembel, yaramaz diye etiketlenerek kendi hallerine bırakılıyor. Bu da çocukların gelecekleri adına büyük bir kayba sebep oluyor.
DEHB erken fark edildiğinde, tedaviye çok iyi yanıt veren bir bozukluktur. Tedavi edilmediği takdirse çocukların ders başarısında düşme, günlük yaşamda uyum sorunları gibi birçok soruna neden olabiliyor. Bu da çocukların özgüven eksikliği yaşamasına neden olur. Çocukların yaşadığı bu özgüven sorunları çocukla birlikte büyüyor ve ileride de yaşamını olumsuz açıdan etkiliyor. Sırf okul başarısını değil, hayat kalitesini, sosyal ilişkilerini, iş yaşamındaki kaliteyi de düşüyor.
Anne babalar çocuklarına sabırlı bir şekilde yaklaşması ve uzman desteği ile bu sorunun azalması mümkündür.
Dikkat eksikliği tedavisinde son yıllarda yeni geliştirilen birçok program kullanılmaktadır. Bu programlarda çocuklara elektronik cihazlarla gönderilen farklı aralıklardaki sesler ile çocuğun direkt beynindeki bazı bölgelerin uyarılması amaçlanır. İlaçlarla beynin kimyasında yapılmak istenen değişiklik, ilaçsız bir şekilde yapılır. Bu çalışmalarla çok iyi sonuçlar alındığı gözlemlenmiştir. Unutulmamalıdır ki en iyi tedavi, erken tedavidir.